Salgına Karşı En Güçlü Mücadele Aracı Olan Aşılamada Dünyada İlk Sıralarda Yer Alıyoruz

Salgına Karşı En Güçlü Mücadele Aracı Olan Aşılamada Dünyada İlk Sıralarda Yer Alıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Sürekli dönüşen ve değişen virüse karşı, hâlihazırda aşı dışında bir korunma yöntemi bulunmuyor. İş yerlerinden eğitim kurumlarına, sosyal faaliyetlerden dış seyahatlere kadar her alanda huzurla hayatımızı sürdürebilmemiz, hepimizin aşı olmasına ve aşılarını tamamlamasına bağlıdır” dedi.

“SALGINA KARŞI EN GÜÇLÜ MÜCADELE ARACI OLAN AŞILAMADA DÜNYADA İLK SIRALARDA YER ALIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Dünya, 2020 yılı başında ortaya çıkan Kovid-19 virüsünün giderek daha da ağırlaşan etikleriyle baş etmeye çalışıyor. Türkiye, salgının ilk gününden itibaren halkına sunduğu sağlık hizmetleri ve destek programlarıyla farkını ortaya koymuş bir ülkedir. Hastanelerimiz, sağlık personelimizin gayreti ve sahip olduğumuz güçlü altyapı sayesinde zirve dönemlerinde bir parça zorlanmış olsa da salgının üstesinden başarıyla gelmiştir. Özellikle şehir hastanelerimizin bu süreçte ne kadar kritik rol oynadığını vatandaşlarımız gayet iyi biliyor. Pek çok ülkenin aksine maskeden teste kadar hiçbir konuda eksiklik çekmedik. Kamu güvenliği ve gıda tedariki hususunda tıkır tıkır işleyen sistemimiz sayesinde herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadık. Üretimin kesintisiz sürmesini temin ederek istihdamda dramatik bir düşüyle karşılaşmadık, tam tersine bilhassa son dönemde ciddi bir sıçrama yaptık. Bu güzel tablonun yansımasını yılın ilk 7 ayında 200 milyar doları aşan ihracatımızla gördük. Hizmetler ve turizm sektöründe de hızlı bir toparlanmaya şahit oluyoruz.

Salgına karşı en güçlü mücadele aracı olan aşılamada da dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Hamdolsun aşı tedariki konusunda oldukça iyi bir noktadayız. Birden fazla kanaldan temin ettiğimiz aşıları sağlık kuruluşlarımızda oluşturduğumuz birimlerde hızla vatandaşlarımızın istifadesine sunuyoruz. Yerli aşı geliştirme çalışmalarında da inşallah yılsonuna kadar yaygın kullanım ve üretim safhasına geçmeyi ümit ediyoruz. Toplam aşı sayısında 87 milyonu geçerek ülkemiz nüfusunu çoktan geride bıraktık. İlk dozda 46 milyon, ikinci dozda da 35 milyon kişiye doğru gidiyoruz, bu sayıyla birinci doz aşıda nüfusumuzun yüzde 73’üne yaklaşırken, ikinci doz aşıda ise yüzde 55’ine ulaştık, artık 7 milyonu geride bırakan üçüncü doz aşı uygulamaları da hızla sürüyor. Ancak ülkemizde bazı kesimlerin hâlâ aşıya tereddütle yaklaştıklarını görüyoruz. Aşı çalışmaları gönüllülük esasına göre yürütülmektedir, yürütülecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı ve 3 doz aşısını da olmuş bir bireyi sıfatıyla milletimin karşısındayım. Şayet bu salgına karşı başka bir tedbir mevcut olsaydı onu da değerlendirmekte tereddüt göstermezdik. Sürekli dönüşen ve değişen virüse karşı hâlihazırda aşı dışında bir korunma yöntemi bulunmuyor. İş yerlerinden eğitim kurumlarına, sosyal faaliyetlerden dış seyahatlere kadar her alanda huzurla hayatımızı sürdürebilmemiz hepimizin aşı olmasına ve aşılarını tamamlamasına bağlıdır.

Son dönemde salgın sebebiyle hastanelere yatan, yoğun bakıma alınan, entübe edilen, hayatını kaybeden hastaların çok büyük bir bölümünün aşı yaptırmayanlardan oluştuğunun altını özellikle çizmek istiyorum.

Şu anda aralarında Ankara ve İzmir’in de bulunduğu 33 ilimiz aşılamada yüzde 75 sınırını geçerek mavi listeye girmiştir. Aşılamada yüzde 65-75 arasında yer alan illerimiz sarı, yüzde 55-65 arasında yer alan illerimiz turuncu listededir. Aşılamada yüzde 55’in altında kalan Şanlıurfa, Mardin, Bitlis, Muş, Gümüşhane ve Diyarbakır illerimiz ise kırmızı listede yer almaktadır. Bu illerimizde yaşayan kardeşlerimizden başlayarak tüm vatandaşlarıma bir kez daha aşılarını derhal olmaları çağrısında bulunuyorum. Ülkemizin ve milletimizin bu musibetin yol açtığı sıkıntılardan süratle kurtulması, eğitimde, sağlıkta, sanayide, ticarette, turizmde ve hayatın her alanında selamete ermemiz bu konuda elde edeceğimiz başarıya bağlıdır.

Eylül ayında okullarına kavuşmayı bekleyen milyonlarca ilk, orta, lise ve üniversite öğrencilerimizin, çeşitli sektörlerde işlerine dört elle sarılan vatandaşlarımızın geleceğinin bu konuda kat edilecek mesafeye bağlı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Okullarda 6 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrencilerle irtibatlı, ancak henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada en az iki defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz. Aynı şekilde aşı olmayan üniversite öğrencilerimizin ve üniversite çalışanlarımızdan da düzenli PCR testi yaptırmalarını talep edeceğiz.

“VATANDAŞLARIMIZIN KENDİ İSTEKLERİYLE AŞILARINI OLACAKLARINA İNANIYORUM”

Uçak ve şehirlerarası otobüs yolculuğu, konser, tiyatro ve sinema gibi insanların toplu olarak bulunduğu faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulamalarını devreye alacağız.

Dünyada kimi ülkelerin aşı olmayanlara yönelik çok ciddi kısıtlamalar getirdiğini görüyoruz. Ülkemizde böyle bir zorlamaya ihtiyaç duyulmadan vatandaşlarımızın kendi istekleriyle aşılarını olacaklarına inanıyorum. Türkiye, salgınla mücadelede olduğu gibi aşı konusunda da dünyada ilk sıralarda yer almayı sürdürme başarısını gösterecektir.

Bu vesileyle, ‘TMM’ diye ifade ettiğimiz temizlik konusunda, maske konusunda, mesafe konusunda bu kurallara riayet özellikle bizim sağlığımızın temel esasıdır. Özellikle son dönemde yeniden tokalaşma, sarılma gibi kültürümüzde var olan selamlaşma yöntemlerinin arttığı görülüyor. Vatandaşlarımızdan bir müddet daha bu konularda sabırlı olmalarını istiyorum. İnşallah her şeyi gönlümüzce yaşayacağımız günler yakındır.

Biz binlerce yıldır geniş bir coğrafyada kesintisiz devlet ve hatta devletler sahibi olarak yaşamış bir toplumuz. Anadolu’da da bin yıldır Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet silsilesiyle devletimizin güvenli, huzurlu, bereketli sınırları içinde hayatımızı sürdürdük. Osmanlı’nın tarih sahnesinden çekilişi sırasında Balkanlar’dan Kafkaslar’a, Kuzey Afrika’dan Ege Adaları’na kadar pek çok yerden Anadolu’ya milyonlarca insanımız göç etmiştir, öyle ki Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere yeni devletimizin kuruluşunda öncü rol üstlenen pek çok sembol ismin doğup büyüdükleri topraklar ülkemiz sınırları dışında kalmıştır. Cumhuriyet döneminde de yakın coğrafyamızda başı dara düşen milyonlarca kardeşimiz ülkemize sığınarak burada yeni bir hayat kurmayı sürdürmüştür. Vatandaşlarımızdan pek çoğunun babalarından, dedelerinden, atalarından Anadolu’ya geliş hikâyelerini dinlediğine inanıyorum. Tarih, inanç, kültür ve soy birliğimiz olan bu kardeşlerimiz dışında farklı coğrafyadan insanlar da çeşitli sebeplerle ülkemize gelmiş, bir süre veya ömrünün sonuna kadar burada yaşamıştır. Asırlar boyunca Anadolu’nun garipler yurdu olarak anılmasının sebebi işte bu vasfıdır. Bu topraklara gelip de zorla yüz geri edilen hiç kimse yoktur.’’



Gündem 20.08.2021 21:00:00 0
  • Perşembe 21.2 ° / 11.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 19.9 ° / 10.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 22 ° / 11.3 ° Güneşli
  • BIST 100

    9045,38%2,71
  • DOLAR

    32,31% 0,20
  • EURO

    35,03% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2292,57% 0,68
  • Ç. ALTIN

    3840,99% -0,36