Basın bildirimine geçmeden önce 24 Kasım gününün önemi açısından başta başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler gününü içtenlikle ve saygıyla kutlarım. Günümüzde öğretmenlerimize eskisinden de fazla görev düştüğünü bilerek laik Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerini özümseyecek nice nesiller yetiştirmelerini diliyoruz.
25 Kasım ?Kadına Karşı Şiddetin ortadan Kaldırılması için mücadele günü?. Dominik Cumhuriyeti? ni 31 yıl boyunca kanla baskı ve zulümle yöneten diktatör Trujillo?ya karşı mücadele eden yürekli kadınların, kadına karşı şiddetle mücadele etmek adına ölümsüzleştirildiği gün?
Kadına yönelik şiddet ile mücadele ederken öncelikle bu şiddeti onaylayan veya meşrulaştıran zihniyetleri değiştirilmesi gerekmektedir. Çünkü Kadınlar toplumsal yapının neredeyse her alanındadır. Kadınların toplumda üstlenmiş olduğu ekonomik ve sosyal yüklere karşın bir de topluma egemen olan ve ataerkil bakış açısından kaynaklanan baskı ve sindirmeler kadınların karşılaştığı problemlerden sadece biridir. Buna karşılık sosyal devlet anlayışının var olduğuna inandığımız ülkemiz kadınları kaderiyle ne yazık ki baş başa bırakıyor.
27 yaşındaki ilkokul öğretmeni Gülşah, eski erkek arkadaşı tarafından tehdit ediliyordu. Mahkemeye şikayet etti. Valilikten yardım istedi. Vali yardımcısının kendisine en kötü ihtimalle öleceğini, ölümün hak olduğunu, yanında biber gazıyla gezmesini söyledi. Gülşah ailesinin yanına kaçtı fakat kurtulamadı. Başından vurularak öldürüldü. Katilin bilgisayarında yapılan incelemede cinayeti işlemeden önce, kadın cinayetinde en fazla kaç sene yatacağını araştırdığı ortaya çıktı. Katil müebbet hapisle yargılanıyordu ama mahkemeye kravat takıp gelip, iyi halden faydalanıp daha az yatıp çıkabileceğini çok iyi biliyordu.
Söz konusu vali yardımcı 2014 yılında kaymakam olarak atandı ve 2016 yılındaki darbe girişiminden sonra görevinden uzaklaştırıldı. Bunun gibi daha nice fidanlarımız gitti.
Çocuk gelinlerin, fuhuşa sürüklenen kadınların, kız çocuklarına cinsel istismar vakalarının sayısı her geçen gün artmaktadır. Kişi hak ve dokunulmazlığı, tıp ve evrensel etik bağlamında tartışılması gereken kürtaj hususu, dogmatik değerler temelli siyaset propagandaları çerçevesinde ?kadın bedeninin? kullanılabildiği düzeyde gündemde yer almaktadır.
Ve ne yazık ki Ülkemizde ve dünyada, kadına yönelik şiddet, hala hiçbir toplumsal sınıf, sosyo ekonomik refah düzeyi, örf ve kültür tabakası, iktidar biçimi tanımaksızın, yükselmeye devam etmektedir.
Mevcut sistemler; kendi elleriyle kadına yönelik şiddeti sistematize etmekte, kadının toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde haklarını kazanmasına engel olmakta, en temel insan hakkı olan yaşam hakkını onun elinden almakta, şiddeti olağan hale getirmektedir. Başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi olmak üzere kadının hak ve statülerine ilişkin uluslar arası sözleşmelerce tanınan en temel hakları dahi koruyamayan bir hukuk sisteminde ise, olumlu eylem hükümlerinin uygulanmasını beklemek gerçekçi görülmemektedir.
Biz 25 Kasım Kadınlara Karşı Şiddetle Mücadele Günü olarak değerlendirilen bugün ve her gün hayatın her alanında karşılaştığımız kadına karşı şiddetle mücadele etmeye devam ediyor ve edeceğiz.
Kadın hakları savunucuları olarak Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu, kadının cinsel, fiziksel, psikolojik bütünlüğünün dokunulmaz olduğunu; kadın haklarının temel insan hakları olduğunu hatırlatıyor; kadına yönelik her türlü şiddet sonlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi yüksek sesle ifade ediyoruz.
Çanakkale Barosu - Kadın Hakları Komisyonu
Basın Sözcüsü - Av. Büşra AKSOY
Eklenme Tarihi: 25.11.2017