07 Şubat Salı akşamı Biga CHP ilçe binasında 2017 yılı ilk ilçe danışma toplantısı yapıldı. Toplantıya İlçe Başkanı Özgür Ceylan?ın yanı sıra Biga Belediye Başkanı İsmail IŞIK, Karabiga Belediye Başkanı Muzaffer Karataş, İl Genel Meclis Üyeleri Ünsal Öntü
07 Şubat Salı akşamı Biga CHP ilçe binasında 2017 yılı ilk ilçe danışma toplantısı yapıldı. Toplantıya İlçe Başkanı Özgür Ceylan?ın yanı sıra Biga Belediye Başkanı İsmail IŞIK, Karabiga Belediye Başkanı Muzaffer Karataş, İl Genel Meclis Üyeleri Ünsal Öntürk ve Rıdvan İpek ile ilçe yöneticileri, belediye meclis üyeleri, kadın ve gençlik kolu başkan ve yöneticileri ile üyeler katıldılar. İlçe Başkanı Özgür Ceylan?ın açış konuşmasının ardından toplantının referandum çalışmalarının değerlendirileceği basına kapalı bölümüne geçildi. Özgür Ceylan açış konuşmasında şöyle konuştu ;
Sayın Belediye Başkanlarım, Sayın İl Genel Meclisi Üyelerimiz, İlçe Yöneticilerimiz, Belediye Meclisi Üyelerimiz, Kadın ve Gençlik Kolu Başkanlarımız basınımızın temsilcileri ve çok değerli partililer.
Hepiniz 2017 yılı ilk ilçe danışma toplantımıza hoş geldiniz.
Ülke gündemimizin çok yoğun olduğu şu günlerde bizler üyelerimizle bir araya gelerek ortak aklın ve çalışma birlikteliğinin sağlanması için çaba sarf etmekteyiz.
Toplantımızda yaklaşan anayasa değişikliği referandumunda ilçemizde yapılacak çalışmalar ayrıntılı bir şekilde değerlendirilecektir.
Nisan ayında yapılması planlanan referandum ülkemiz için hayati bir önem taşımaktadır. Çünkü yapılmak istenen basit bir anayasa değişikliği değil, yönetim biçimini ve ülke içerisindeki yetki dengesini baştan sona değiştireceğinden bir rejim değişikliği niteliklerini taşımaktadır.
140 yıllık parlamenter rejim değiştirilerek bir kişiye çok fazla olduğunu düşündüğümüz bir süper başkanlık ve tek adam yönetimi getirilmesi oylamaya sunulacaktır.
Her ne kadar Cumhuriyet ismi değişmese de cumhuriyetin özü olan hukukun üstünlüğü, ortak akıl, devlette liyakat bu düzenlemeyle tamamen ortadan kalkabilecektir. Özü değiştikten sonra isminin değişmemesi hiçbir şey ifade etmez. Bu gün İran?da da Kuzey Kore?de de Cumhuriyet adı altında değişik rejimler yaşanmaktadır.
Getirilmek istenen değişiklikle Cumhurbaşkanı tarafsız olmayacak aynı zamanda bir partinin genel başkanı olacaktır. Bunun sonucunda bir parti devletinin olması kaçınılmazdır. Milletimizin tarafsız bir cumhurbaşkanına ihtiyacı vardır. Cumhurbaşkanı rejimin ve Türkiye?nin sigortası olmalıdır. Çünkü devlet belli bir partiyi değil bu ülkede yaşayan aynı acıyı sevinci paylaşan 80 milyon kişiyi temsil etmelidir. Düşünün bir maç oynanıyor. İki tarafında hakkını savunacak olan adaleti sağlayacak olan hakem taraflı. Bu şekilde maç oynanabilir mi ? Bu aynen buna benzemektedir. Diğer partilerden olan vatandaşlar haksızlığa uğradıklarında kime sığınacaklar. Oy vermedikleri muhalefet ettikleri partinin il başkanına veya taraflı olarak atanan devletin savcısına, valisine mi başvuracaklardır. Vatandaşı bu duruma sokmak ne derece doğrudur ?
Bu partili cumhurbaşkanı dilediğinde meclisi fesh etme yetkisine sahip olacaktır. Tüm hakimleri savcıları bürokratları valileri kendisi atayacak, ancak 400 milletvekilinin izniyle yargılanabilecektir. İstediği sayıda başkan yardımcısı görevlendirecek tüm işleyişi başkan yardımcıları ve milletvekili olmayan yani milletçe seçilmemiş bakanlarıyla götürebilecektir.
Bu açıkça meclisin etkisiz hale gelmesidir. Hep bahsedilen milli iradenin açıkça göz ardı edilmesidir. Demokrasiye aykırıdır.
Bahsedilen anayasa değişikliği içinde bulunduğumuz hangi soruna çözüm sağlayacaktır. İşsizliği mi çözecektir ? Ekonomiyi mi düzeltecektir ? Terörü mü bitirecektir ? Eğer bunlar için güçlü bir yönetim sistemi gerekiyorsa şunu vatandaşlarımıza sormak istiyoruz 14 yıldır mevcut iktidar hangi yasayı istemişte çıkaramamıştır ? Hangi bürokratı atayamamıştır ? Her istediğini gerçekleştirme şansına ve imkanına bu parlamenter sistem sayesinde sahip olmuştur. O zaman şimdi ne değişecektir?
Bizim aksine şu günlerde milletçe ortak akıla ve birliğe ihtiyacımız bulunmaktadır. Demokrasiye ihtiyacımız bulunmaktadır. Ben yaptım oldu kimseyi dinlemeyen bir yaklaşımın ülkemizi götüreceği yer uçurumdur.
Geçmiş bunun örnekleriyle doludur. Ergenekon, Balyoz davaları görülürken biz CHP olarak bunun düzmece olduğunu namuslu dürüst vatanını seven komutanların içeriye atılarak ordunun tasfiye edildiğini, ele geçirildiğini söylediğimizde dinletememiş ?ben bu davanın savcısıyım? ifadesiyle karşılamıştık. Yıllar sonra büyük acılar yaşandıktan sonra görülmüştür ki biz haklı çıktık bütün dava çökmüştür.
Açılım adıyla başlatılan süreçte Habur?da çadır mahkemeleri kurulurken, Oslo?da İmralı?da terör örgütüyle görüşülürken Dolmabahçe?de birlikte açıklama yapılırken yine partimiz yapmayın teröristle görüşülmez, terör örgütü silah depoluyor, patlayıcı gömüyor, şehirlere yerleşiyor dediğimizde aldığımız cevap ?artık analar ağlamayacak? olmuştur. Son bir yılda kaybettiğimiz 500?ü geçik canımız içimizi bağrımızı yakmaktadır.
Yine FETÖ konusunda partimiz bütün uyarıları yapmıştır. 2004 yılında milli güvenlik kararında bile yer almasına rağmen bu örgütle yeterince mücadele edilemediği gibi ?ne istediniz de vermedik? söylemleriyle ?gel artık hoca efendi? yaklaşımıyla adeta bu gün yaşadığımız günlere davetiye çıkarılmıştır.
Görülüyor ki insanlar kandırılabiliyor. İnsanlar aldatılabiliyor, çözüm bir kişiye bütün yetkiyi verip kandırılmaması ve aldatılmamasını umut etmek değil tam demokrasiyle ortak akılla meclisin ve milletin tüm iradesinin yansıtıldığı parlamenter sitemle devam etmektir.
Bu bir seçim değildir. Bu bir vatan millet ve memleket meselesidir. Değerli basınımızın vasıtasıyla çocuklarının geleceği için endişe duyan, vatanını milletini seven birlikte kardeşçe hoşgörüyle yaşamak isteyen herkesi ilçe yönetimimiz ve partimiz adına yapılacak referandumda HAYIR demeye davet ediyor saygılarımı sunuyorum.
HABER FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
Eklenme Tarihi: 08.02.2017