AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından verilmiş olan "tarımın sorunları" konulu önergeye istinaden TBMM Genel Genel Kurulunda söz aldı.
AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, CHP Ankara Milletvekili ve Grup Başkanvekili Levent Gök ile Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu tarafından, ?sebze ve meyve fiyatlarındaki dalgalanmaların araştırılması? amacıyla verilen Meclis Araştırma Önergesine ilişkin TBMM Genel Kurulunda bir konuşma gerçekleştirdi.
Milletvekili Gider, konuşmasında tarımın yıllık 59,4 milyar dolar gayrisafi yurt içi hasılaya sahip bir sektör olduğunu söyledi.
?Dolayısıyla neresinden alsanız, neresinden tartışsanız dolu bir sektör çünkü Türkiye için çok büyük önemi haiz. Bitkisel üretimden hayvansal üretime, su ürünlerine, mekanizasyonuna varana kadar da çok geniş alanı ilgilendiren bir sektör? şeklinde konuşan Milletvekili Gider:? Bu anlamda biz neler yaptık? Herhâlde herkes kabul eder ki tarım konjonktürel gelişmelerle, domatesin günlük fiyatlarıyla değil de temel sorunlarıyla tartışılması gereken bir konu ve tarımın sorunlarını günlük sorunlar olarak algılamak kadar yanlış hiçbir şey olamaz. Tarımın sorunları temel sorunlardır ve temel sorunlar da köklü değişimlerle ele alınmak zorundadır. AK Parti olarak iktidara geldiğimiz günden beri bu bilinç içerisinde tarıma yaklaştık. Tarım Kanunu`nu bu kapsamda çıkardık; Tarım Sigortaları Kanunu, Üretici Birlikleri Kanunu, Toprak Kanunu, Tohumculuk Kanunu, Lisanslı Depoculuk Kanunu ve diğer 15 kanunu bu kapsamda çıkardık ki tarıma günlük müdahalelerle değil, köklü yaklaşımlarla çözüm bulabilelim diye. Bu anlamda, mazot, fidan, tohum desteklemeleri ilk defa bizim dönemimizde başlamıştır. Gübre desteği doğrudan üreticiye verilmeye bizim dönemimizde başlamıştır. Su ürünleri, organik tarım ve iyi tarım gibi, şu anda saymanın çok anlamı olmayan onlarca destekleme bizim dönemimizde çiftçiyle buluşturulmuştur? dedi.
Millî Tarım Projesi`yle stratejik ürünleri havza bazlı desteklemeye başladıklarının altını çizen Milletvekili Gider, Mazot ve gübrenin yüzde 50`sini destekleyeceklerini vurgusunu yaparak:? Hayvancılıkta mera hayvancılığını geliştiriyoruz, damızlık işletmeleri artırıyoruz. Sadece Trakya`yı değil, tüm Türkiye`yi hastalıktan ari işletmelerle dolduracağız? şeklinde konuştu.
Konuşmasında muhalefete yüklenen Milletvekili Gider sözlerini şu şekilde sürdürdü:? Muhalefet olmanın belki burası çok güzel, bugün domates fiyatını alıp sadece on dakika değil, yarım saat de konuşabilirsiniz ama ne yazık ki rakamların yalan söylememe diye bir huyu var. Bakın, 2002`de tarımsal kredi faiz oranları yüzde 59`du. Bugün geldiğimiz noktada 8,25`tir. Ne kadar kredi kullanılmış o zaman? 530 milyon. Şu anda? 30 milyar. Şu yaklaşım da doğru olur: Çiftçinin durumu o kadar kötü ki 530 milyondan 30 milyara çıkmış. İnsanın da gözleri ışıldar hele ki muhalefetse. Ancak bir rakam daha var, geri dönüş oranı. 2002`de yüzde 38 kredilerin geri dönüş oranı -Ziraat Bankası kredilerinden bahsediyorum, Tarım Kredi kredilerinden bahsediyorum- bugün yüzde 95,8. 2017`de 12,8 milyar lira destekleme vermişiz. Üretime bakıyorsun, nerelere gelmiş. Bakın, rakamdan bahsetmiyorum -hocam oradan "enflasyon" diyor ya- reel tondan bahsedelim, üretimden bahsedelim; bitkisel üretim 98 milyon tonken 116 milyon tona çıkmış. Hayvansal üretim 10,3 milyon tondan 22,8 milyon tona çıkmış. Su ürünleri üretimi 61 bin tondan 240 bin tona çıkmış. Tarımsal gayrisafi hasıla. Hadi enflasyon anlaşılmasın diye dolar bazında söyleyeyim. Aslında TL bazında da konuşabiliriz ama dolar bazında söyleyeyim ki enflasyondan arındırılmış olduğunu görelim. 2002 ile 2016 arasında yüzde 115 artmış. Bakın, 24,3 milyar dolardan 59,4 milyar dolara çıkmış?
141 tane ova koruma altına alındı
Milletvekili Gider, bu üretimi yaparken, bu desteklemeleri yaparken en çok sevdikleri konunun, muhalefetin köy köy gezip anlattığı, çevreyi korumak, tarım topraklarını korumak, tarım havzalarını korumak olduğunu kaydetti.
Bugün, AK PARTİ iktidarına kadar derme çatma bir yönetmelikle idare edilen toprakların şu anda toprak kanunuyla korunmakta olduğunu ve yeni olarak da tarımsal sit kanunu olarak algılanabilecek havzaların korunması kanunu çıktığını ifade eden Milletvekili Gider, 115 yerde büyük ovaların belirlenerek 141 tane ovanın koruma altına alındığını ifade etti.
Gönül ister ki bu gayrisafi tarımsal hasılayı biz 4 katına, 5 katına, 10 katına çıkaralım sözlerini kullanan Milletvekili Gider:? Çünkü tarım Türk ekonomisinin lokomotifidir, sadece tarımsal kesimi ilgilendiren bir lokomotif de değildir. Şehirde yaşayan insanları da doğrudan değil direkt olarak ilgilendiren, sadece satış fiyatlarıyla değil üretim anlamında da doğrudan ilgilendiren bir sektördür. Çünkü, bizim, şehirde yaşayan nüfusumuz üç kuşaktır, beş kuşaktır şehirli değildir, hepimiz köy çocuğuyuz. Nerede yaşarsak yaşayalım köy çocuğuyuz ve tarımsal üretimin gelişmesi hepimizi en az köydeki kişi kadar ilgilendiriyor. Bu anlamda, bu bir millî politika olarak yürütülmek zorundadır ve bizim de iktidar olarak milli tarım politikasında hedeflediğimiz budur. Eğer siz tohumculuğu destekleyemiyorsanız, fidancılığı destekleyemiyorsanız; eğer damızlık hayvancılık üretimini destekleyemiyorsanız; hastalıktan ari işletmeleri destekleyemiyorsanız bugün ihracatla veya diğer rakamlarla oynamanız hiçbir işe yaramaz. İşte bugün itibarıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın yaptığı da budur. Damızlık işletmelerini destekleme, tohumculuğu destekleme, fidancılığı destekleme? dedi.
Milletvekili Gider, sözlerini şu sözlerle sona erdirdi:? İki Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilimizin ikisi de raporlarını bizim okumadığımızdan bahsetti, söz veriyorum ben okuyacağım ama biliyorum ki her seçimde, milletimiz bizim raporları da sizin raporları da okuyor ve kararını veriyor?
Eklenme Tarihi: 12.05.2017