Özgürüz Türban Serbest

Türkiye?nin sorunları bitmiyor. Her gün terör, bomba, ekonomi, darbe ile uğraşıyoruz. Şimdi önemli konulardan biri de ??TÜRBAN?? oldu. 13 Ağustos 2016 tarihli resmi gazete de yayımlanan yönetmeliğe göre; Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyette ??TÜRBAN?? serbest bırakıldı.

Türbanlı polis tarafsız olur mu? Polis türban takamaz diye tartışmalar başlamış. Polis türban taksa da takmasa da tarafsız değildir. Polis kişinin onurunu korur. Polis, hukuk içinde kanun ve yasalara göre kişiye o şekilde davranır.

Daha önce ne diyorlardı? Asker, polis, hâkim, savcı ve birçok kamu kurumlarında türban olmaz dediler. Türbanın girmediği yer kalmadı diyebiliriz.

Darbe girişiminden sonra OHAL ilan edildi. OHAL?i dikkate alan yok. Şunu söylemek gerekir ki birçok karar veya yönetmelik OHAL sayesinde çıkıyor. Türban ile ilgili karar da öyle oldu.

Bir kişinin türban takması inancını anlatmaz. Türban takmak kişinin siyasi görüşünü dde anlatmaz. Kişinin kalbi ne diyorsa o doğrudur. Dini inanç ile ilgili sorunları olan kişiler o zaman ona göre bir meslek seçsin. Atamalar oluyor. Terfi ediyorlar. Atama veya tefiler başı açık veya başı kapalı diye olmuyor. Dini inanç ile atama ve terfi olanlar vardı. Peki, kimdi inançlarına göre atama ve terfi yapılanlar? Bunlar, FETÖ?dü. Şuanda görevlerinden alındılar.

15 Temmuz darbe girişimi oldu. Darbeyi yapmak isteyen Fethullah Gülen?di. İnsanları dinle kandırmışlar. Türban örtmenin amacı; sadece bayanların gerdanlarını örtmek mi? Saçlarını kimseye göstermek istememeleri olabileceği düşünülüyor. Türban takma serbestliği bir bakmışsınız türban takma zorunlu hale gelmiş.

Yeni atama ve tefiler bu türban takanlar ve türban takmayanlar ile ayrım yapılarak olursa hiç şaşırmayın. Dini inanca göre atamalar, terfiler ve yüksek mevkilere gelenler vardı. Bir cemaat ve tarikat olarak Fethullah Gülen vardı. Cemaat ve tarikat sayesinde farklı makam ve mevkilere gelenler şuanda görevlerinden alındılar. Peki, o zaman yeni bir cemaat ve yeni bir tarikat mı oluşuyor? İnsan kendi kendine soruyor.

Fethullah Gülen bir cemaat ve tarikattı. Şimdi FETÖ (terör örgütü) olarak söyleniyor. Cemaat ve tarikat içki içen ve Cuma?ya gitmeyen erkekler vardı. Biranda namazına ve niyazına yöneldiler. Sonuç olarak başlarına gelmeyen kalmadı. Hepsi FETÖ terör örgütü olarak tutuklandılar. FETÖ ve FETÖ?ye benzer yeni bir girişim olmasını istemiyoruz.

Başörtüsü takmak üniversitelerde, kamu kurum ve kuruluşlarında takmak yasaktı. Başörtüsü sorunu din dışında siyasi sorun olarak ta benimsendi. Asker ailesi oğlunu görmeye gittiğinde başörtüsünü çıkarmak zorundaydı. Bundan sonra çıkarmak zorunda değil.

Bayan polis veya askerler ya da kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar türban takabilir. Polislerde yüzünü örtmeyecek şekilde örtebilir. Başörtüsünün de üniforma renginde olması gerekiyor. Başörtüsünün de desensiz olması gerekiyor. 

İşin aslı başörtüsünü örteceksin üstüne de kepini takacaksın. Görüntü hiçte hoş durmuyor. En iyisi kep yerine polis armalı bir başörtüsü giyilsin. İsteyen kep isteyen armalı başörtüsü taksın. Türkiye ileri gittiğine inanıyorum. Kadınlarımızın hak ve özgürlüklerinin de bir İran ve Suriye?ye benzediğini görüyorum.

Kılık kıyafette bu kadar önemli değişiklikleri yapmak bu kadar kolay mı? Atatürk?ün yaptığı devrim ve inkılâplar var. Kılık ve kıyafet yönetmeliği de var. Kılık ve kıyafet yönetmeliği 1925 ? 1934 yılları arasında yapılmış. Yapılan bu inkılâplar ileriye gitmek için yapıldığını düşünürsek, günümüzde daha ileriye gitmiş ve ulaşmamız gerekir.

Düşünmek gerekiyor. İleri mi gidiyoruz? Geri mi gidiyoruz? Anlamak mümkün değil. Türkiye nereye gidiyor?