Hemşire Ayşegül Terzi bayramın birinci günü nöbetten dönerken otobüste bir vahşinin saldırısına uğradı. Yapılan bu saldırı normal bir asayiş olayı değil. Hemşire Ayşegül Terzi?nin saldırıya uğrayarak tekme yedi. Çünkü Ayşegül Terzi şort giymişti. Tekmelenmesi normal olarak görünüyordu.
Ayşegül Terzi?nin saldırısı televizyonda haberlerde anlatılıyor. Şort giydiği için saldırıya maruz kaldı diye anlatılıyor.
Dekolte giyiniyorsan tecavüzü göze alacaksın. Parfüm sürünmek dinen haramdır. Topuklu ayakkabı giymek günahtır. Hamile kadın sokağa çıkamaz. Kızlı-erkekli çalışmak ayıptır. Bu ve buna benzer örnekleri çoğaltabiliriz. Bunlar tamamen mahalle baskısı, din sömürüsü, din tüccarlığıdır. Din ile ilgili bu sorunları çözemedik. Bu yüzden böyle kişilere de örümcek kafalı derler.
Kıraathanelerde ya da arkadaş ortamında muhabbet edildiğinde ise şort giydiği için adam saldırmış. Çünkü açık seçik giyinmiş. Bir başkası ise olayı daha da alevlendiriyor. Saldırıya uğrayan ya türbanlı biri olsaydı! Saldırılan kişinin türbanlı olması ya da şort giymiş olması önemli değil. Çünkü bu durum kimileri olayı alevlendirme peşinde. Kadınların kılık kıyafetine bakılarak saldırılır mı?
Otobüste saldırı oluyor. Otobüste bulunanlar kısa bir süre de olsa seyirci kalıyor. Saldırganın ifadesinde yer alan bilgiye göre her şey İslam Hukukuna göre olmalı demesi tüm Türkiye?yi şaşkınlığa uğratıyor. Türkiye İslam Hukukuna göre değil, Türkiye Cumhuriyetinin kanun ve yasalarına göre yönetildiğini vurgulamak gerekiyor.
Saldırganın kimliği kısa sürede belli oldu. Abdullah Çakıroğlu (35) güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. İlk ifadesinin ardından da serbest bırakıldı. Saldırganın psikolojik hastalıkları olduğu söyleniyor. Nasıl güvenlik görevlisi olduğu da şüpheli olarak sorgulanıyor.
Savcılıkta ki merdivenlerde ki gülüşü başta Ayşegül Terzi olmak üzere tüm Türkiye?yi rahatsız etti. Saldırganın ilk ifadesi şöyle oluyor. Vücutta açık gördüğüm zaman tekmelerim. Zaten açık giyinmiş. Devlet böyle giyinenleri cezalandırmalıdır. Her şey İslam hukukuna göre olmalı, diye ifade veriyor ve serbest bırakılıyor.
Bu saldırganın halkı din ve düşmanlığa teşvik ediyor. Serbest kaldığı andan itibaren çok büyük bir tepki yaşandı. Serbest kalsaydı mini etekli, şort giydi, başörtüsü yok vb. nedenlerle gene saldırılarını sürdürecekti. Başsavcının uyarısı ile birlikte ikinci kez gözaltına alınıyor. İfadesinin ardından tutuklanıyor.
Kimse kimsenin yaşam tarzına müdahale edemez. Ayrıca kanun olarak yaşam tarzına müdahale hakkında kanun 2014 yılında yapıldı. İlk dava Ayşegül Terzi?nin davası olacak.
Yapılan saldırı normal bir asayiş olayının dışındadır. Bu tekme bir kavgada atılan tekme değildir. Bu tekme bir yaralama olayında atılan bir tekme de değildir. Bu tekme psikolojik bir yaralama için atılan tekmedir.
Ayşegül Terzi?ye geçmiş olsun. Davanın da hayırlara vesile olmasını isterim. İnşallah bu dava son olur. Bu ve buna benzer olaylar yaşanmaz.