Çanakkale Ak Parti Milletvekili Ayhan Gider Biga Ak Parti Gençlik Kollarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Bir Cafe?de düzenlenen kahvaltıya; Çanakkale Ak Parti Milletvekili Ayhan Gider, Biga Ak Parti İlçe Başkanı Ahmet Şahin, Biga Ak Parti Gençlik Kolları Başkanı Engin Tanrıkulu, köy-mahalle başkanları ve üniversite birim teşkilatları katıldı.
Kahvaltının ardından Biga Ak Parti İlçe Başkanı Ahmet Şahin ve Çanakkale Ak Parti Milletvekili Ayhan Gider konuşma yaptı. Milletvekili Gider, gençlerin sorularını cevapsız bırakmadı.
Biga Ak Parti İlçe Başkanı Ahmet Şahin;
Milletvekilimiz Ayhan Gider ile birlikte olmaktan onur duyuyoruz. 2019 seçimlerinin çok önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve milletvekillerimiz sürekli söylüyorlar. 4 yıldır ilçe başkanlığım sürecinde böyle güzel bir gençlik kolları kahvaltısına katılıyorum. Gençlik kolları başkanımız Engin Engin Tanrıkulu?ya teşekkür ediyorum. Biga?da milletten ve derdinden uzak sadece kendi derdiyle uğraşan bir belediye başkanı var. Biga?nın bundan biran önce kurtulması için 2019 yılı yerel seçimde hep beraber çalışacağız, dedi.
Çanakkale Ak Parti Milletvekili Ayhan Gider;
Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Zor günler birbirini takip ediyor, hiç bitmiyor. Biz bu zor günlerden güçlenerek çıkıyoruz. Ben sizlerin yaşınızdayken farklı şeyler konuşuyorduk. Üniversite öğrencilerinin nasıl giyineceğine devlet karar veriyordu. Sokakta giderken ne konuşacağımızı devlet karar veriyordu. Devlet bunları karar veriyordu ama devlet bir yerde operasyon yapmayı karar veremiyordu. Buna Amerika karar veriyordu. Devlet bankasının yüzde kaç faiz uygulayacağına devlet karar veremiyordu. Ankara?da Dünya Bankasının İMF?nin büroları vardı. Bu bürolarda gizli saklı değildi. Köylerdeki insanlar bu büroların temsilcilerini bilirdi. O adama başbakan soru sormadan faiz oranlarını ayarlayamazdı ama benim kıyafetime karışırdı. Sakalıma ve saçıma karışırdı. Ne yediğime, ne içtiğime ve ne konuştuğuma karışırdı. Memleket asıl karışılması gereken konulara bir türlü karışamazdı. Onlara Amerika, dünya bankası ve İMF karışırdı. Bugün sınır ötesi Afrin?de operasyon yürütüyoruz. Operasyonun adı Zeytin Dalı Operasyonu, Zeytin Dalı savaşın değil, barışın simgesidir. Kıbrıs?ta ne demiştik? Burada bizim hakkımız var, demiştik. Suriye?de böyle bir şey söylemiyoruz. Çünkü o toprak bizim toprağımız değil. Gözümüz de yok. Biz oraya o toprağı almaya gitmedik. Biz oraya niye gittik? Niye Afrin?e girdik? Biz Afrin?e girmedik, bize girenler var. Terörist, silah ve mühimmat giriyor. Bize gelen bir saldırı varsa, bunun adı nefsi müdafaadır. Biz oradan gelen terörü önlemek için oradayız. Askerimizin kılına zarar gelse, içimiz yanıyor. Biz oraya girmediğimiz zaman, operasyonu düzenlemediğimiz zaman şehitlerimizin önüne geçemiyoruz. Askerimizi ve sivil vatandaşlarımızı şehit ediyor. Türkmen, Kürt ve Arap kardeşimize de eziyet ediyor. Dün gece Çanakkale?ye gazimiz geldi. Ben de gazimizi ziyaret ettim. Türk ordusunun motivasyonunu biliyoruz. Burası peygamber ocağıdır. Kara kuvvetlerinin iki bin yılını geçmiş tarihi vardır. Gazi olana kadar yedi saat operasyona devam etmişler. Bu motivasyonda giden askerde, bu motivasyonla sokaklara çıkan sizlerde, bilim adamı da bu memleketi çok yukarılara taşır. Biz Afrin?e Amerika?ya rağmen girdik. Afrin?e Dünya devletlerine rağmen girdik. Birde ne zaman çıkacaksınız diye sordular. Cumhurbaşkanımız ne dedi? Size ne diye cevap verdi. Afrin?de saldırı bitene kadar operasyonlar devam edecek.
Bir yerde karşılıklı olarak anlaşabilmek istiyorsanız, karşı taraf sizin iyi niyetinizi bildiği kadar, şerrinizden de emin olmak zorundadır. Yoksa Dünya?ya uşak olursunuz. Türk milleti de Dünya?ya uşak olmaya, Dünya?ya uşaklık ettirmeye de gelmemiştir. Biz kendi hayatımızı yaşıyoruz. Onlarda kendi hayatlarını yaşasın. Bize saldırmadıkları sürece, biz kimseye saldırmıyoruz. Biz liderimize güveniyoruz, liderimiz de bizlere güveniyor.
Yeni bir döneme giriyoruz. Eskiden partiler ittifak yapacakları zaman yalana başvurmak zorundalardı. Mevzuat olarak yasaktı. Bir partinin kurucusunun başka bir partiye ittifak ettirebilmek için kurucu genel başkanı kendi partisinden istifa etmek zorundaydı. 1991 yıllarında bu durumları yaşadık. Bu memlekette yalana gerek yok. İttifak yapılsın dedik. Türkiye?nin geldiği durum milli cephede terör örgütleri doğal yakınlık oluşturdu. Ak parti ile Milliyetçi Hareket Partisi arasında doğal bir ittifak oluştu. Suni bir ittifak değil. Cumhuriyet Halk Partisi ile de Halkların Demokratik Partisi arasında doğal bir ittifak oluştu. Diyorlar ki, ittifak yapılmaz. Sen istemiyorsan, yapma. Savunamayacağımız hiçbir şey yok. Önümüzdeki seçimlerde güçlenerek tekrar iktidar olacağız. Cumhurbaşkanı kim olacak diye tartışmıyoruz çünkü milletin seçtiği adam belli. Belediye seçimlerinde ve milletvekillerinde yüzde kaç alacağız. Bugünkünden daha yüksek oranla belediye ve milletvekili seçimlerini kazanacağız, dedi.
