Ankara’da ki evinin önünde 27 yıl önce uğradığı bombalı suikast sonucu 24 Ocak 1993'te hayatını kaybeden araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu, ölümünün 27. yılında Biga CHP İlçe teşkilatı tarafından anıldı.
CHP Biga İlçe teşkilatında gerçekleşen anma programına CHP Biga İlçe Başkan Yardımcısı Özgür Yılmaz başta olmak üzere partililer ve vatandaşlar katıldı.
Türkiye Cumhuriyeti'ni Yeniden Ayağa Kaldırmak İçin Mücadele Edeceğiz
Saygı duruşu ve istiklal marşı ile başlayan anma töreninde CHP Biga İlçe Başkan Yardımcısı Özgür Yılmaz yaptığı konuşmada,
Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti Türk gençliğine emanet etmişti. Bizler maalesef bu ülkenin ışık saçan aydınlarına yeterince sahip çıkamadık. Organize bir şekilde Mustafa Kemal ve onun fikirlerine karşı örgütlenen, birçoğu okyanus ötesi merkezlerden fonlanan yapılara karşı yeterli direnci gösteremedik. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'ni yeniden kurucu değerler ekseninde ayağa kaldırmak için eskisinden daha inançlı ve daha kararlı bir şekilde yılgınlığa düşmeden mücadele edeceğiz. 24 Ocak 1993'te tam 27 yıl önce Cumhuriyet ve demokrasi mücadelesinin keskin kalemi Uğur Mumcu’yu hain bir bombalı suikast ile kaybettik. 19 yıl önce Diyarbakır Emniyet Müdürü cumhuriyetçi ve Atatürkçü Ali Gaffar Okan'ı aynı karanlık güçler şehit etti. Efsane TRT Genel Müdürü ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'i de kaybedeli 13 yıl oldu. Ruhları şad olsun, dedi.
Emperyalizmin Taşeronları Neden Uğur Mumcu’yu Hedef Seçmişti?
Çünkü Uğur Mumcu yaşam boyunca tam bağımsız Türkiye sevdasından hiç taviz vermedi. İlkeli ve cesur gazeteciliğin simge isimlerinden olan Uğur Mumcu, devletin önemli mertebesine kadar sızan cemaatlere, mafya ve siyaset ilişkilerine teröre yolsuzluğa karşı belgeye dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleriyle bu ülke üzerinde hain planları olan emperyalist güçleri ve onların taşeronlarını oldukça rahatsız etmiş bir gazeteciydi. Bir kişiye yapılan haksızlık bütün topluma karşı işlenen bir suçtur. Uğur Mumcu cinayetinin üzerini örten sis perdesi aradan geçen uzun yıllara rağmen aralanamamıştır. Tıpkı kendilerinden önce katledilen Türkiye'nin Atatürkçü demokrasi mücadelesi veren aydınların da olduğu gibi bu cinayetlerin üzeri örtülmüştür. Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy gibi pek çok aydınlarımız hain tuzaklarla susturuldu. Günümüzde de muhalif kimliği ile bilinen gazete, dergi, TV kanalı ve gazetecilere karşı hukuksuz yargılamalar ve baskılar olanca hızıyla devam ediyor. Uğur Mumcu'nun da dediği gibi; bir Kalem Susar Yerini Başkası Alır, Bu Kalemler Tükenmez Uğur Mumcu gibi devrimci aydınlarımızın katillerinden elbet bir gün hesap sorulacak. Buna yürekten inanıyorum. 24 Ocak'ta halkının bağrından koparken Uğur Mumcu yüreğimizde yaşıyor. Şehitlerimizi saygıyla anıyorum.
Program sonunda Uğur Mumcu caddesinde karanfil sunumu yapıldı.